- hüküm süren
- adj. prevalent, governing, in the ascendant, in the ascendent, suzerain
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
hüküm sürmek — 1) işbaşında olmak Kral otuz yıl hüküm sürdü. 2) yaygın olmak Hüküm süren kanaat. 3) etki, hız vb. sürmek, devam etmek O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi. N. Nâzım … Çağatay Osmanlı Sözlük
FERMAN-FERMA — Hüküm süren, emir veren, emir buyuran, hüküm ferm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RAN — f. Bacağın uyluk kısmı. Uyluk. * Kelimenin sonuna getirilerek. Süren, sürücü mânasını ifade eden birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Hükümrân $ : Hüküm süren … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hükümferma — sf., esk., Ar. ḥukm + Far. fermā Hüküm süren Orada âdeta kısas kaidesi hükümfermadır, öldüren ölüme yollanır. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükümran — (A. F.) [ ناﺮﻤﮑﺣ ] hüküm süren, hakim olan. ♦ hükümran olmak hakim olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HÜKÜMFERMA — f. Hükümrân, hüküm süren. Hâkimiyetle idâre eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜKÜMRAN — Hâkim, hükümdar. Hüküm ve saltanat süren. Hükümferm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük